3 Ocak 2019 Perşembe

RÖPORTAJ

PİDECİLİK BABA MİRASI BANA



Bugün Pınarhisar ilçesinde Pideci dükkanı olan Selçuk Yılmaz ile yaptığımız röportajda kendisine merak edilen soruları sorduk. Muhabbet tadında olan bu röportajımızı keyifle gerçekleştirdik.


                                     

  •  Merhaba öncelikle bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
  •   Adım Selçuk Yılmaz.1988 doğumluyum,31 yaşındayım. 15 yıldır pidecilik mesleğini yapıyorum. Kastamonuluyum.İstanbul da doğdum.18 yıldır da Pınarhisar'da yaşıyorum.
  • Neden Pınarhisar'a yerleştiniz?
  • 1999 yılında yani ben 11 yaşında iken babamın işlettiği mermerci dükkanı battı. Bu sebepten dolayı İstanbul'daki pidecilere rakip olma riskini göze almayıp Pınarhisar'da pideci dükkanı açmaya karar verdik böylelikle de Pınarhisar'a yerleşmiş olduk.
  • Pideciliğe nasıl başladınız?
  • Kastamonulu olduğumuz için pidecilik geleneğimizdir. Mermercilikte tutunamayınca pide işine girdik. Bende babama bu konuda yardım ederek öğrendiklerimle pideci oldum. 
  • Bu mesleği bu güne getirirken neler atlattınız?
  • Bir aralar işlerimiz oldukça iyi gitti Pidejii ismini Kırklareli merkezde diğer pidecilere rakip, hatta o pideciler den çok daha iyi seviyeye taşıdık. fakat ortağım ve ben aramızdaki bir takım sorunlar sebebiyle yollarımızı ayırdık. Ben Pınarhisar a dönerek bu dükkanda işime devam ettim.
  • İş hayatınızdan ne gibi zorluklarla karşılaşıyorsunuz?
  • Aslında pek çok zorluklarla karşılaşmıyorum. Kışın soğuk olduğu için evlere servisimizde sıkıntı yaşıyorum en Önemlisi de yazın burası çok sıcak olur malum fırında çalışmak zorluyor daha farklı zorlukları yok çok şükür.
  • İş dışında ne gibi aktiviteler yapmayı seversiniz?
  • İş dışında üniversite öğrencileriyle halı saha maçları yaparım haftada 2 defa. Pınarhisar küçük bir yer olduğu için farklı aktiviteler yapamıyorum sabahtan akşama kadar dükkandayım ama elimden geldiğince spor yapmaya çalışıyorum.
  • Sizce işinizin güzel tarafları nedir?
  • Dediğim gibi Pınarhisar küçük bi yer burada herkes birbirini tanır burada esnaf olamak çok güzel aslında büyük şehirdeki gibi değil her kes herkesin derdine koşar. Bide üniversite öğrencileriyle aram iyidir onlarla takılırım gelirler buraya otururuz muhabbet sohbet ederiz ederiz.
  • Farklı bir meslek sahibi olmak ister miydiniz neden?
  • Daha küçükken hep futbolcu olamak isterdim çok güzel top oynarım. yaşım ilerledikçe geç olduğunu düşündüm ve iş hayatına atıldım orta okulu bitirdim daha da okumadım. orta okul zamanında öğretmende olmak istedim işte anlarsınız her çocuk gibi her mesleği istedim bunlar geldi aklıma.
  • Manevi destek aldınız mı?
  •  Tabi ki Annem her zaman yanımda oldu. Kırklareli nde işi büyüttüğüm de ve şimdi bu dükkanda da hep yanımda bu hayattaki en büyük destekçim annemdir.
  • Mesleğinizle gurur duyuyor musunuz?
  • Mesleğimle gurur duyuyorum. Bi işi isteyerek yapmazsak o iş ilerlemez ben severek yapıyorum bu işi. Babamdan öğrendim bu işi pidecilik baba mirası bana her sabah bu kapıyı açarken mutlu mutlu girmeye çalışıyorum dükkana. Esnaflığı da seviyorum aslında .Yaşlanana kadar devam.

29 Aralık 2018 Cumartesi

HABER

PINARHİSAR'DA BİR İLK






Pınarhisar meslek yüksek okulunda düzenlenen turnuvanın galibi belli oldu.Turnuvayı Aşçılık sınıfı öğrencisi Recep Urfanoğlu kazandı.

Santranç turnuvası Halkla İlişkiler Bölümü öğrencileri tarafından 17-20 Aralık tarihleri arasında düzenlendi. İlk kez gerçekleşen turnuvaya 24 kişi katıldı ve turnuva boyunca rakipler arasında kıyasıya mücadele gerçekleşti. Dört gün boyunca süren turnuvanın 1. Recep Urfanoğlu  2. İbrahim Özgökçe  son olarak 3. Vedat Yalvaç oldu.


Recep Urfanoğlu "ilk defa böyle bir turnuvaya katılıyorum birinci olduğum için çok mutluyum diğer arkadaşlarımı da tebrik ediyorum" dedi. Okul müdürü Sezai Öztaş ise "Bu turnuvanın ilk olarak kalmamasını ve önümüzdeki yıllarda da yapılması taraftarı olduğunu" dile getirdi. Turnuvanın kazananlarına ödülleri taktim edildi.

KİTAP TANITIMI

KOLEKSİYONCU


 Bir kelebek koleksiyoncusunun resim öğrencisine aşık olup zindana kapatıp "mecburi" aşk yaşamasını anlatan bu kitap öyle bir ustalıkla yazılmış ki okudukça okuyası geliyor insanın. Koleksiyoncunun muhteşem ve alışık olmadık bir teması var. Dolaysız ve zekice yazılmış bir gerilim romanı. Kitabın girişinin koleksiyoncunun hikayesiyle başlamasının ardından resim öğrencisinin mektuplarına yer verilmesi olayı iki tarafın gözüyle de görmeyi  ve iki tarafında duygusunu anlamayı hedeflemiştir. 



Londra yakınlarındaki Essex, Leigh-on-Sea'de doğdu. Oxford Üniversitesi'nde gördüğü Fransızca eğitiminin ardından Fransa ve Yunanistan'da öğretmenlik yaptı. İlk romanı olan Koleksiyoncu'nun başarı kazanmasının ardından kendini tamamen yazarlığa adadı.
1968 yılından başlarak İngiltere'nin güneyinde küçük bir liman kasabası olan Lyme Regis 'te yaşamını sürdüren ve 1979'da Lyme Regis Müzesi'ne küratör olarak atanan Fowles, 5 Kasım 2005'te ölmüştür.

4 Aralık 2018 Salı

HABER

TÜRK KIZILAY'I PINARHİSAR MESLEK YÜKSEK OKULUNDA



Türk Kızılay'ı  Şubeleri aracılığıyla Gençlik Kolları, Üniversite Kulüpleri - Toplulukları aracılığıyla gençleri Kızılay gönüllüsü olamaya teşvik etme amacıyla Pınarhisar Meslek Yüksek Okulunda öğrencileri kan bağışına çağırdı.

Türk Kızılay'ı 1868 yılından bu yana gönüllü kan bağışı afet ve uluslararası yardım yapılmaktadır. Gençlik kolları ve Üniversite kulüpleri gibi bir çok işlevde de hizmet vermektedir. Kızılay'ın bugünkü adresi ise Kırklareli Üniversitesi Pınarhisar Meslek Yüksek Okulu idi. ''Kan bağışı hayat kurtarır'' sloganıyla 3 ve 4 aralık pazartesi ve salı günleri saat:10.30 - 17.30 saatleri arası gönüllü öğretim görevlileri ve gönüllü öğrenciler tarafından amacına ulaşmak üzere bir adım daha attı. Yoğun bir şekilde kan verme talebi bulundu. Şartlar dolayısıyla kan vermeyen öğrencilerde oldu.                                                                                                                                                                                                         

1 Aralık 2018 Cumartesi

FİLM ELEŞTİRİSİ

MÜSLÜM FİLMİ


Müslüm Gürsesin müzik camiasındaki dönemini anlatan çocukluğundan ölümüne kadar ele alınan film beyaz perdeye yansıtılmıştır.


Müslüm Gürsesin çocukluğunu Şahin kendirci, Müslüm Babayı ise Timuçin Esen, Müslümün çocukluk aşkını da Zerrin Tekindor oynamıştır. Filmde üzerine vurgu yapılan nokta Müslüm Gürses'in baba sevgisi görmemesi, annesi ve ufak kardeşinin babası tarafından öldürülmesidir. Hayalleri olan Müslüm, şarkı söyleyerek yarışmada birinci olup plak çıkartmıştır fakat tutmamıştır. Kardeşini okutmak için pavyonlarda küçük yaşta şarkı söylemeye başlar. Bu şekilde hayatına devam ederken trafik kazası geçirmiş olan Müslüm, öldü sanılıp sonra tekrar hayata dönmüştür. Kafasında platin ve bir kulağı duymayarak şarkı söylemeye başlamıştır. Bir yapımcı tarafından teklif almıştır ve bu sefer çıkartığı plaklarla çok iyi yerlere gelmiştir.
Müslüm filminin çoğunluğunda ağladığım azıcıkta olsa güldüğüm ama hiç duygulanmadığım anı olmayan film izledikten Müslüm Gürsesi gerçekten tanıdım sanki... Her ne olursa olsun yaşamın ve hayatın ona oynadığı bütün zorluklara la mücadele edip hayallerinden vazgeçmeyerek hayallerini gerçekleştirmiş ve o zaman herkesin tanıdığı ve saygı duyduğu Müslüm Baba olmuştur.